SALNAME
Osmanlı Devleti’nde bir yıllık olayları göstermek amacıyla hazırlanan eser.
Osmanlı tarihi, teşkilatı, biyografileri, coğrafyasıyla ilgili ilk salname 1263 (1847) yılında Ahmed Vefik Efendi tarafından, Hayrullah ve Ahmed Cevdet efendilerin yardımları ve sadrazam Büyük Reşid Paşa’nın emri ile yayınlanmıştır.
Salnameler, gittikçe gerek sahife sayısı, gerek boy bakımından, büyümüşler; küçük punto harflerle yazılan bin sayfalık eserler haline gelmişlerdir. Osmanlı Devleti’nin bütün memurları, rütbe ve nişanları ile bu eserlerde gösterilmiştir. 1297 (1880) yılına ait 35. cild, litografya tekniğiyle basılan son Salname’dir. Sonrakiler matbaa harfleriyle basılmıştır. 1888’den itibaren Sicill-i Ahval-i Memurin dairesince, bütün devlet ünitelerinde resmi bilgiler bir araya getirilerek tanzim edilmeye başlamıştır.
Salnamelerin ikinci Abdülhamid devrinde çıkanları en mükemmelleridir. Yalnız 1908’den öncekilerde hanedana ve yabancı hanedanlara ait bilgiler alınmamıştır. Bu devlet salnameleri dışında yine resmi nezaret ve vilayet salnameleri de vardı. Ayrıca Seraskerliğin çıkardığı 17 ciltlik Salname-i Askeri, 4 ciltlik Salname-i Nezaret-i Hariciyye, 17 ciltlik Salname-i Bahri, Maarif nezareti salnamesi, ticaret, nifia, maliye neziretleri salnameleri ve 1916 yılında, heyetin hazırladığı İlmiyye salnameleri önemlidir.
Bunların dışında hususi salnameler de pek çoktur, ilki Ali Suavi Efendi’nin 1871’de yayınladığı Türkiye salnamesi ve Ebüzziya Tevfik Bey’in yayınladığı Salname-i Ebü’z-Ziyasıdır.