DÜZMECE MUSTAFA (MUSTAFA ÇELEBİ) OLAYI
Yıldınm Bayezid’in oğlu olan Mustafa Çelebi, babasının mirasından hak iddia ederek iktidardaki kardeşi Çelebi Mehmed ve yeğeni II. Murad’a karşı baş kaldırdığından Düzmece, Ca’li, Nabedid lakaplanyla anıldı.
Ankara Savaşı’na babasının yanında, Hamit ili ve Teke Sancağı kuvvetleriyle katılan Mustafa Çelebi, bozgundan sonra Timur’a esir düştü. Timur Anadolu’dan giderken, Mustafa Çelebi’yi de Semerkant’a götürdü. Timur’un 1405’te ölmesi üzerine burada toplanan hükümdarlarla birlikte serbest bırakıldı. Anadolu’ya dönen Mustafa Çelebi Karamanoğulları Beyliği’ne bağlı olan Niğde’ye geldi. Osmanlı Devleti’nin düşmanlarından İsfendiyar Bey’le ilişki kurup Kastamonu’ya geçti. Buradan Bizans’a, Macaristan’a, Sırbistan’a ve Venedik’e adamlar göndererek girişeceği ayaklanmada dostlar kazanmaya çalıştı.
1416’da Eflak’a giden Mustafa Çelebi, Rumeli’deki Osmanlı komutanlarıyla ilişki sağladı. Niğbolu muhafızı Cüneyt Bey’den her türlü yardım vaadini aldı. Gördüğü yardımlarla Edirne’yi ele geçirip; burada padişahlığını ilan etti. Çelebi Mehmed’in üzerine geldiğini haber alınca Teselya’ya çekildi. Kardeşi karşısında yenilince de Selanik’e sığındı. Edirne’de adına para bastırmayı da ihmal etmeyen Mustafa Çelebi, Bizans İmparatoru Manuel’in Çelebi Mehmed’le anlaşmasıyla Limni Adası’nda, Çelebi Mehmed ölünceye kadar salınmamak şartıyla muhafaza altına alındı.
Çelebi Mehmed’in ölümünden sonra II. Murad’ın tutumu sebebiyle Bizans Osmanlı ilişkileri bozulunca, Manuel Leontarios aracılığıyla Mustafa Çelebi’yi serbest bıraktırdı ve onun Gelibolu’ya çıkmasını sağladı. Çevredeki kasaba ve köyler Mustafa Çelebi’yi kabul ettilerse de, Gelibolu Muhafızı Şah Melik Bey kaleyi teslim etmedi. Öte yandan Mustafa Çelebi, özgürlüğüne karşılık olarak Gelibolu dahil olmak üzere Karadeniz ve Ege Denizi kıyılarını Bizans’a bırakmayı vaad etmişti. Ancak onunla birleşen Rumeli komutanları bu vaade katılmadılar. Böylece Mustafa Çelebi, İmparatorun desteğini kaybetti. Gelibolu kuşatmasını Cüneyt Bey’e bırakarak Aynaroz’a geçti. Burada Rumeli’nin akıncı beyleri; Turhan Beyoğlu, Evrenosoğlu, Gümlüoğlu’nu yanına aldı. Buradan Vardar Yenicesi’ne ve Serez’e gelen Mustafa Çelebi adına ikinci defa para bastırdı ve Edirne’ye erişmenin yollarını aramaya başladı. Öte yandan II. Murad’ın veziri Bayezid Paşa, imparatorun düşmanlığına önem vermeyerek; Anadolu Hisarı’nda boğazı geçerek Edirne’ye geldi. Rumeli kuvvetlerini toplayarak, Sazlıdere’de Mustafa Çelebi’yi beklemeye başladı. Osmanlı ordusu, beylerine karşı, onun kölelerinden biri olan Bayezid Paşa’nın emriyle savaşa girmeyi kabul etmedi. Ordu karşı tarafa geçince Bayezid Paşa da ona katılmak zorunda kaldı. Mustafa Çelebi Bayezid Paşa’yı öldürttü. Ve törenle Edirne’ye girdi. Mustafa Çelebi Gelibolu Kalesi’ni güçlendirdikten sonra, yeğeninin Cenovalılarla yaptığı antlaşmadan telaşlanarak 12.000 sipahi ve 5.000 yaya ile Anadolu’ya geçti. Cenevizlilerin karşı durmasına aldırmayarak Lapseki’ye geldi.
Mustafa Çelebi’nin ilerleyişini durdurmak üzere Ulubad köprüsü yıktırıldı. II. Murad üzerine yaptığı bir saldırıda Yeniçeriler tarafından durduruldu. II. Murad savaş yerine propagandayla başarıya ulaşmayı denedi. Musa Çelebi’nin beylerbeyi olduğu için Tokat Kalesi’ne hapsedilmiş olan Mihaloğlu Mehmed Bey Rumeli Beylerbeyliğine atandı ve onun Rumeli askeri üzerindeki etkisinden faydalanıldı. Cüneyt Bey de İzmir Beyliği verilerek tekrar elde edilince, Mustafa Çelebi yüzüstü kaldı. Biga üzerinden Gelibolu’ya geçti ve Boğazdaki geçişi durdurdu. Onu izlemekte olan II. Murad, Cenovalıların yardımıyla Rumeli kıyısına çıktı. Mustafa Çelebi onu da durdurmaya çalıştıysa da başarı sağlayamadı. Bu durum karşısında Bolayır üzerinden Edirne’ye çekildi.
Herkesin kendisinden yüz çevirdiğini görünce, hazinesini alarak Eflak’a kaçmak istedi. Ancak kendi adamları tarafından Kızılağaç Yenicesi’nde yakalandı. Edirne’ye getirilerek sözde Osmanlı ailesinden olmadığı için sıradan bir suçlu gibi Edirne Kalesi’nde bir burca asıldı(1422).