Ans/s/ SALANKAMEN MEYDAN SAVAŞI

SALANKAMEN MEYDAN SAVAŞI (1691)

Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya arasında yapılan savaş.

1690 yılı sonunda Avusturya İmparatoru, Erdel’in, ülkesine katıldığını resmen ilan etti. Erdel’in muhtariyetini ve mezhep hürriyetini kısıtladı. Erdel’i, yılda 100.000 florin vergiye bağladı. Alman birlikleri sürekli olarak Erdel’de bulunacaktı. Böylece Erdel’in hükümdarlığı kaldırıldı. Yalnız Erdel genel valileri, Macar asilzadeleri arasından seçilecekti. 1526’dan beri devam eden Osmanlı hakimiyeti, böylece sona erdi. Avusturya hakimiyeti başladı.

Sadrazam Köprülüzade Fazıl Mustafa Paşa, Macaristan’ı tümüyle geri almak gayesiyle Sancak-ı Şerifi törenle alarak Edirne’den hareket etti (15 Haziran 1691). Sadrazamın Edirne’den hareketinden 8 gün sonra, uzun süredir hasta olan II. Süleyman vefat etti. Yerine II. Ahmed geçti. Sadrazam, 4 Temmuz 1691 günü Sofya’dan yola çıktı. Bu sırada Anadolu beylerbeyi Bekir Paşa da, kuvvetleriyle orduya katıldı. Silistre’den kral Tökeli 8.000 Macar askeriyle geldi (30 Temmuz 1691). Osmanlı donanması, Tuna kaptanı Mustafa Paşa’nın komutasında Belgrad’dan ilerlemeye başladı. Mustafa Paşa, Tisan’ın Tuna’ya döküldüğü Salankamen’de 800 Avusturya cephane ve ağırlık mavnasıyla karşılaştı.

Mavnalardan bir kısmını batırdı, bir kısmını da ele geçirdi.

Baden markisi Ludwig’in komutasında 100.000 kişilik Avusturya ordusu da Belgrad’ın batısındaki Salankamen’de bulunuyordu. Sadrazam, derhal "bastırırım" düşüncesiyle, Kırım kuvvetlerinin gelmesini beklemeden saldırıya geçilmeye ikna edildi. Halbuki Kırım süvarileri yola çıkalı birkaç gün olmuştu. Onların gelmesini beklemek, savaşın kazanılmasında etkili olurdu. Avusturya ordusu, Osmanlıların saldırısını bekliyordu. Ancak, prens Ludwig tereddüt içerisindeydi. Fazıl Mustafa Paşa’nın adı bile onu korkutuyordu. Karaman ve Rumeli beylerbeyleriyle Kral Tökeli, ön saflarda, Şam beylerbeyi Koca Mustafa Paşa ile Maraş beylerbeyi Yumak Mehmed paşalar ise geri saflardaydılar. Avusturya ordusunun savaşa hazır olmasına rağmen taarruz etmekten çekinmesi, Osmanlıları ihtiyatsızlığa sevketmişti. Sadaret kethüdası Kör Mustafa Paşa, sadrazamı teşvik ediyor, bir an önce taarruza geçirmeye çalışıyordu. Düşman ağırlıklarına kadar yaklaşan akıncılar, 700 araba eşya yağmalamış, 2.000 kadar da esir almışlardı.

19 Ağustos 1691 günü ikindi vakti, iki tarafın top ateşi ile meydan savaşı başladı. İlk hamlede Avusturyalılar büyük zayiat verdiler. Fakat Avusturya ordusunda çözülme olmadı. Düşmanı dağıtmak isteyen Fazıl Mustafa Paşa, tımarlı sipahileri yalın kılıç taarruza geçirdi. Bu taarruzun hemen başında ordu kadısıyla yeniçeri ağası ve 400 Osmanlı askeri şehit düştüler. Sadrazam, Karaman beylerbeyi vezir Çelebi İsmail Paşa’yı ileriye sürdü. Bunun üzerine düşman, çözülmeye ve geri çekilmeye başladı. Fazıl Mustafa Paşa, düşmanı imha ederek sonucu almak, askeri teşvik etmek amacıyla en ön safa geçti ve kılıcını çekerek ileri atıldı. O anda, alnına isabet eden bir düşman kurşunu ile şehit oldu. Durumu, sadrazamın maiyetinin tedbirsizliği yüzünden askerler hemen haber aldılar. Şehit Fazıl Mustafa Paşa’nın cesedine kapanıp ağlayan bu adamlar, ordunun hezimete uğramasına sebep oldu. Sadrazamın ölüm haberi, düşman tarafından da duyuldu. Durumu öğrenen Baden markisi Ludwig, askerlerine yeni bir düzen verdi. Bu acıklı durum üzerine Osmanlı kuvvetlerinin bir kısmı, savaştan çekildiler. Prens Ludwig, ordusunu saldırıya geçirdi. Osmanlı alayları, düşmanın taarruzuna karşı koyamadan geri çekilmeye başladı. Böylece Avusturya ordusu, savaş meydanına hakim oldu. Buna rağmen Avusturya ordusu büyük zayiat verdi. Osmanlı kuvvetlerini takip edemedi.

Bu meydan savaşında Avusturyalıların 40.000 kişilik kaybına karşılık Osmanlıların kaybı sadece 5.000 kişi civarında idi. Ancak, Osmanlı ağırlık ve toplarının çoğu, düşmanın eline geçmişti. Aynı gün, Tuna’daki Avusturya donanması bozulup büyük kısmı zapt edildiği için, Osmanlıların aldığı ganimet de önemli miktarda çoktu. Kırım ordusu ise, savaştan iki gün sonra Belgrad’a gelebildi. Geç gelen Kırım Hanı, düşmanı, Petervaradin’e kadar kovaladı.

Salankemen meydan savaşı XVII. yüzyıl sonunda, Osmanlıların uğradığı en büyük felaketlerden biridir.