BABÜS-SAADE AĞASI
Osmanlı sarayında Akağaların başı ve sarayın en büyük yetkilisidir.
Bu görev, II. Murad zamanında kurulmuştur. Babü’s-saade ağaları XVI. yüzyıl sonlarına kadar, harem de dahil olmak üzere sarayın en büyük amiri sayılırlardı, Darü’s-saade ağalığı da ilave olarak Babü’s-saade ağalarının üzerinde idi.
Fatih kanunnamesi hükmüne göre Babü’s-saade ağası, padişaha doğrudan doğruya söz söyleyebilecek dört arz ağasından birincisidir. 1587’de Darü’s-saade ağalığı görevi Babü’s-saade ağalarından alınmış, sonra tekrar birleştirilmiş ve 1594’ten sonra görevler tekrar ayrılmıştır.
Babü’s-saade ağaları, seferde ve barış zamanlarında veya camiye çıkışlarda padişahla birlikte bulunurlardı; padişah göçte ve avda bulunduğu zamanlar ise sarayda kalırlardı. Saraydaki görevlerinden ayrılanlar, vezirlik rütbesiyle Mısır valiliğine gönderilirdi. XVI. yüzyıl sonlannda doksan akçe gündelikleri, her yıl onbeş zira tülbent ve onaltı endaze atlas hakları, üçbin akçe kuşak bedelleri ile on-sekiz bin akçe de para olarak ayrıca yıllık ödenekleri vardı.
Babü’s-saade ağaları, Babü’s-saade kapısının yanındaki odada otururlardı. Maiyetinde yine ak hadımlardan miftah, peşkir, ibrik ve şerbet gulamları bulunurdu. Sarayda padişahlann mutlak vekilleri olan Babü’s-saade ağalarının bu yetkileri sonradan kısılmış, Darü’s-saade ağaları (Kızlar Ağası) bağımsız olarak sarayın harem kısmının nazırı olmuşlardır.
Babü’s-saade ağaları, XVIII. yüzyıla kadar yine saray hizmetlerinin baş amiri olarak kalmışlardır, sonraları ise diğer saray ağaları bunların idaresinden çıkmışlar, böylece önemleri azalmış, saraydaki beyaz hadımların (akağaların) amiri durumuna düşmüşlerdir.