AT MEYDANI
Osmanlı döneminde, XIX. yüzyıl başlarına kadar İstanbul, Sultan Ahmed Camii önündeki meydana verilen addır.
Meydanın, Roma İmparatoru Septimius Severus (193-211) tarafından yapımına başlanmıştır. Kostantinus (306-337) zamanında tamamlanmış ve Hipodrom olarak kullanılmıştır.
Bizans’ın toplum hayatını yansıtan bu meydanın çevresi zarif sütunlar ve heykeller ile süslü idi. Birçok zamanlar onarılarak bazı değişimlere uğramıştır. Bizanslılar döneminde burada yapılan yarışmalar tarih boyu konuşulmuştur. 1204’de Haçlı Seferi sırasında İstanbul’un Latinler tarafından işgali sırasında hasar görmüş, birçok özelliği de bu arada kaybolmuştur.
İstanbul’un Türkler tarafından alınmasından sonra da özelliğinden bir şey kaybetmeyen meydan, cirit oyunları, bayram şenlikleri, saray düğünlerinin yapıldığı yer olmuştur. Osmanlılar devrinde İstanbul’un en önemli merkezlerinden biri olan At Meydanı’nın çevresi yeniden değerlendirilmiş; sadrazam ve vezirlere ait konakların ön cepheleri bu meydana açılmıştır (İbrahim Paşa, Sokullu Mehmed Paşa sarayları vb.).
1617 yılından sonra Sultan Ahmed Camii’nin yapımıyla meydan daralarak şekil değiştirmiştir. Osmanlı devrinde At Meydanı Olayı, Vaka-i Hayriye gibi hareketler ve birçok Yeniçeri ve Sipahi ayaklanmaları burada meydana gelmiştir. Osmanlılara ait ilk genel sergi de burada açılmıştır (1863).
Meydan, 1919’da İzmir’in işgalini protesto için yapılan mitinge sahne oldu. Sonradan burası Abdülaziz’in Zaptiye Nazırı Hüsnü Paşa tarafından park haline getirilmiştir. Bugün meydanın çevresinde Sultan Ahmed Camii, eski adıyla İktisadi ve Ticarî İlimler Akademisi ve Divan yolu bulunmaktadır. Park içinde Örme Sütun, Burmalı Sütun, Dikilitaş ve Alman Çeşmesi yer almaktadır.