KESE
Altın ve gümüş paraların muhafazasında kullanılan torba.
Ayrıca kese, belli bir miktar parayı bildiren bir terimdir. Akçe için ‘kese" altın için de "surre" deyimi kullanılmıştır.
Fatih ve II. Bayezid zamanında, otuz bin akçe veya on bin altına kese denirdi. Daha sonra Trablus, Tunus ve Cezayir darphanelerinde basılan "Sultani altını" keselerinin her biri biner adetlik olup, 1537’de yüz bin, 1660-1661 ‘de kırk bin, 1688’den sonra elli-bin akçeye bir kese denilmiştir.
Osmanlıların mali konuları daima kese üzerinden yürütülmüştür. 1635’te yapılan ilk bütçe, kese hesabı ile olmuş, 1876 yılında birinci Meclis-i Mebusan’a verilen bütçeye kadar bu usul devam etmiştir.
II. Mahmud döneminde sayılmalarındaki güçlükten dolayı yirmilikten bin, onluktan iki bin adedi bir keseye konulur, bu şekilde beş yüz kuruş üzerinden işlem görürdü. Osmanlı maliyesinde üç türlü kese vardı: Kise-i Rum beş yüz kuruş, Divani kese dört yüz on altı kuruş, Mısır kesesi altı yüz kuruş (sadece Mısır’da kullanılırdı). Kese, özel alış verişlerde de kullanılmıştır.