HZ. NUH ( A.S)
Hz. Nuh hakkında genel bilgiler
Hz. Nuh, Hz. İdris’ten sonra gelen peygamberdir. Peygamberlerin büyükleri olan ve kendilerine « Ülü’l-azm » (azm edilen) denilen altı peygamberden ikincisidir (Bu altı büyük peygamber şunlardır: Hz. Adem, Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.)). Bunun nedeni kavminin Nuh tufanı diye adlandırılan gazap ile cezalandırılmalarındandır.
Hz. Nuh’un hayatı
Hz. Nuh, Hz. İdris’in göğe çıkarıldıktan sonra azan insanlara peygamber olarak gönderildi. İnsanlar putlara tapmaya başladı. Cenab-ı Hak bunun için Hz. Nuh’u peygamber olarak gönderdi. O zaman 50 yaşında idi.
Yıllarca insanları dine davet etti, putlara tapınmaktan sakındırdı ve Allah Teala’ya ibadet etmelerini söyledi. Ama Hz. Nuh’a kendi oğlu Yam yani Kenan bile iman etmedi, hatta alaya alıp işkence ettiler: « And olsun ki Nuh’u elçi olarak kavmine gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. Doğrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum » (Araf, 59) .
Hz. Nuh insanların davetine icabet etmedikleri için onlara beddua etti:« (Rabbim!) Sen de bu zalimlerin ancak şaşkınlıklarını artır » (Nuh, 24). Allah Teala da bundan sonra Hz. Nuh’a gemi yapmasını emretti: « Gözlerimizin önünde ve vahyimiz (emrimiz) uyarınca gemiyi yap ve zulmedenler hakkında bana (bir şey) söyleme! Onlar mutlaka boğulacaklardır! » (Hud, 37).
Gemi bitince tufan oldu (denizler taştı ve her taraf su oldu). Hz.Nuh sayısı 80 kişi kadar olan müminler ile 3 katlı olan gemiye bindi. Hz. Nuh gemiye her hayvandan birer çift aldı. Oğlu Kenan’ı da gemiye almak istedi, ama o "Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım" dedi, gemiye binmedi ve hemen bir dalga onu alıp boğdu. Allah Teala da Hz.Nuh’un bu oğlu hakkında af dilemesine karşılık: « (…) Ey Nuh ! O asla senin ailenden değildir. Çünkü onun yaptığı kötü bir iştir. O halde hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme.(…) » (Hud, 46) buyurdu.
Sular dağları aştı, insanlar ve hayvanlar telef oldu. 150 gün geçtikten sonra Allah Teala: « Yere suyunu çek; göğe; ey gök sen de yağmurunu tut » buyurdu ve bunun üzerine yağmur durdu, sular çekildi. Gemi Irak’taki Cudi dağına oturdu. Hz. Nuh’a inanıp kurtulan insanlar aç oldukları ve dağda yiyecek olmadığı için Hz. Nuh’un emri üzerine ellerinde olan bütün yiyecekleri birleştirdiler ve böylece ilk defa Aşure yemeğini yaptılar.
İnsanlar Hz.Nuh’un 3 oğlu Sam, Ham ve Yafes’ten türediği için Hz. Nuh’a ikinci Adem de denir. Hz.Nuh’un 1000 yaşında vefat ettiği söyleniyor, ama Kuran-ı Kerim’de : « And olsun ki biz Nuh’u kavmine gönderdik de o 1000 yıldan 50 yıl eksik bir süre yanlarında kaldı.(…) » (Ankebut, 14) geçiyor. . Hz. Nuh gemicilerin ve marangozların piri sayılır, çünkü bu isleri Allah’ın ihsanıyla ilk defa o yapmıştır.
Nuh suresi
Nuh suresi Mekke’de nazil olup 28 ayettir. Hatt-ı Osman’a göre 71. suredir. Hz.Nuh’un kavmine gönderilişini ve Nuh tufanını anlattığı için sureye bu ad verilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v)’de Hz. Nuh hakkında: « Nuh (aleyhisselam) ‘Bismillah’ ve ‘Elhamdülillah’ demeden büyük olsun, küçük olsun herhangi bir iş yapmazdı. Bu sebeple Allahü Teala onu ‘Çok şükredici bir kul’ olarak isimlendirdi » (Taberani; İbn-i Cebir) buyurdu.
Bediüzzaman Said Nursi de Nuh tufanı hakkında şunları yazmıştır: « Padişah-i bimisal, kavm-i Nuh’un mahvı için semavat ve arza emir vermiş. Vazifelerini yaptıktan sonra ferman ediyor: " Ey arz! Suyunu yut. Ey sema! Dur, işin bitti. Su çekildi. Dağın başında memur-u İlahinin çadır vazifesini gören gemisi kuruldu. Zalimler cezalarını buldular." İste şu üslubun ulviyetine bak. " Zemin ve gök iki muti asker gibi emir dinler, itaat ederler " diyor. İste şu üslup işaret eder ki, insanin isyanından kainat kızıyor. Semâvat ve arz hiddete geliyorlar. Ve şu işaretle der ki: " Yer ve gök iki muti asker gibi emirlerine bakar bir zata isyan edilmez, edilmemeli…"
Hz. Nuh’un evladlarına vasiyeti
« Bunlardan (ilk) ikisini bırakmayınız, ikisini de hazer ediniz (yapmayınız).
1. La ilahe illallah
2. Subhanallah vebi hamdihiy’dir
3. Gavurluktan (sakının)
4. Kibir (den sizi nehyederim) »
Kaynak: www.gezgin.net