TB/ MURAT HÜDAVENDİGAR

 

MURAT HÜDAVENDİGAR ( 1326-1389 )

Devlet felsefesi olan bir hükümdar… Savaşta ve diplomaside üstün insan. Osmanlı devletinin toplumsal temellerini atan 3. adam.

1326’da Bursa’da doğdu. Osmanlı beyliğinin 3. hükümdarıdır. İlk gençliğinde, Bursa Sancak beyi olarak hizmet gördü. Amcası Süleyman Paşa, Rumeli’de fetihlerini sürdürürken, Murad da yardımcı olmuş, Çorlu ve Lüleburgaz’ın ele geçirilmesinde yararlıkları görülmüştür. Süleyman Paşa, fetihler sırasında ölünce, Rumeli’nin işini Murad sürdürdü.

1362’de Orhan Bey ölünce, yerine geçen Murad, savaşta ve devlet işlerinde pişmiş, başarılı bir komutandı. Fakat hükümdar değişikliği, daima düşmanlara ümit vermiştir. Orhan’ın ölümü, Murad’ın beyliğe geçişi de Bizans’a bir ümit ışığı yakmış ve Bizanslılar, bu dönemde, Çorlu-Lüleburgaz ve Malkara’yı geri almaya muvaffak oldular. Ankara, Ahileri de Osmanlı muhafızları kovmuşlardı. Bir de, Eskişehir’deki kardeşleri başkaldırınca, düşmanlara gün doğdu.

Ama Murad, hiç acele etmeden önce Bizans’ın eline düşen Çorlu, Malkara ve Lüleburgaz’ı geri aldı. Kardeşlerinin isyanını bastırdı ve kendilerini bertaraf etti. Ankara Ahileri de şehri teslim ettiler. Fakat Murad sadece şehirleri almakla kalmıyor, yepyeni bir iskân politikası ile, Rumeli’de aldığı toprakların halkını Anadolu’ya geçiriyor, Anadolu’daki halkı da Rumeli’ye yerleştirerek, Osmanlı devlet yapısının temellerini oluşturuyordu. Bu, yeni bir toplum yaratma politikası, daha sonraki yıllarda ihmal edildiği için, milliyetçilik cereyanları karşısında Osmanlı ülkesi, yüz yıl içinde parçalanmış, erimiş ve elden çıkmıştır.

SIRP ORDUSU BÜYÜK BOZGUNA UĞRADI

Evrenos Bey ve Hacı Ali Bey akınlarını sürdürdüler. Murad, Edirne’nin Bizans’tan alınmasına karar verdi. Bulgar ve Bizans orduları yenildiler ve Edirne Türklerin eline geçti. İlk Edirne muhafızı olan Lala Şahin Paşa, Filibe’yi, Evrenos Bey Gümülcine’yi aldı.

Avrupa telâşa düşmüştü. Türklerin durdurulması gerekliydi. Fakat Bizans’ın gözü korkmuştu. İmparator İoannes, Murad Bey’le anlaşıp topraklarının üzerindeki hakkından vazgeçti.

Bu, nisbeten sakin geçen dönemde, Murad savaşta tutsak edilen Hıristiyan çocukların Anadolu’daki çiftliklere gönderilerek bir süre eğitildikten sonra bunlardan yeni bir ordu kurulmasını, Çandarlı Kara Halil’e emretti. Kara Halil bu teşkilâtı kurdu ve adına yeni asker anlamanı gelen "Yeniçeri" dediler. Büyük tarihçi Toynbee: "Sürüden bir kuzu alıp, onu çoban köpeği yapmak ve kurda karşı sürüyü korumak görevini bu kuzuya vermek, Türklerin icat ettiği bir marifettir" diyor. Sonraları bu kurulan Yeniçeri teşkilâtı ordunun temeli olmuştur.

OĞLU, BABASINA BAŞKALDIRDI

Papa Urbanus V.Macar, Bulgar, Sırp krallarını ikna ederek bir Haçlı seferi düzenledi. Buna, Eflâk Voyvodası ile Bosna Bey’i de katıldılar. Lala Şahin Paşa, durumu Anadolu’daki padişaha duyurdu. Murad 10.000 kişilik bir kuvvetle Hacı İlbeyi, bu salip ordusunu, kendisi yetişene kadar oyalamak görevi ile Rumeli’ye gönderdi. Salip ordusu, Edirne üzerine yürüyordu. Hacı İlbey, Sırp Sındığı denen yerde, beklenmedik bir baskın yaptı. (1346) Macar Kralı Lajos güçbela canını kurtarabildi. Çoğunluğunu Sırpların teşkil ettiği ordu, darmadağın oldu.

Murad ertesi yıl Edirne’yi kendisine başkent yaptıktan sonra, akınları başlattı. Bulgar Kralı Türk egemenliğine girmeyi kabul etti ve kızını Murad’a vererek bir akrabalık kurdu. Bu sefer Sırplar, Makedonya beyleri ile birleşerek Türklere saldırmayı denediler. Çirmen Savaşı’nda yenilip yüzgeri oldular. Batı Trakya ve Makedonya Türklerin eline geçti.

Anadolu’daki Türk beyliklerini birleştirmek işi, güç yürüyordu. Murad, Karaman-oğlu’na kızını vererek ve Süleyman Şahın kızını da oğluna alarak, bir akrabalık örgüsü içinde birleşmeyi denedi. Hamidoğulları beyliğini, Kemalettin Hüseyin Bey’den 60.000 duka altını karşılığı satın aldı. Sıra Candaroğulları’na gelmişti. Bu sırada, beklenmedik bir şey oldu. Murad’ın 14 yaşındaki oğlu Savcı Bey, Bizans imparatorunun oğlu Andronikos ile birleşerek babasına başkaldırır. Murad Bey, İstanbul yakınlarında bu başkaldıran asi evlâtların ordusunu dağıttı ve kendi oğlunun gözlerine mil çektirerek kör etti. Bizans imparatoru da kendi oğlunu cezalandırdı.

Murad Bey, satın aldığı Hamidoğlu topraklarına saldıran Karaman beyini cezalandırmak için Konya üzerine yürüdü. Karaman beyin ordusunu darmadağın etti ama Murad Bey’in kızı olan karısının yalvarmaları üzerine hayatını bağışladı.

HAÇLI ORDUSU BİR KEZ DAHA YENİLDİ

Murad Bey Konya’da oyalanırken, Sırp despotu, Bosna Bey’i, Arnavut beyleri tekrar birleştiler. Hırvat ve Bulgar kralları ile Dobruca hâkimi de birliğe katılınca, Murad Bey, Lala Şahin Paşa komutasındaki akıncı kuvvetlerini Rumeli’ye geçirdi. Fakat bu kuvvetler, birleşik Hıristiyanlara yenildiler. Yıllardan beri zafer görmeyen Hıristiyan devletleri büyük bir ümide kapıldı. Murad, Çandarlı Kara Halil’in komutasında 30.000 kişilik bir orduyu Rumeli’ye geçirdi. Kendisi de Anadolu beylerinden devşirdiği bir ordu ile Kosova önlerine geldi. Düşmanla karşılaştılar. (1388) Tarihin büyük meydan muharebelerinden biri yapıldı. Batı için bu savaş, ölüm-kalın meselesi idi. Fakat Türkler yine yendiler ve Haçlı Ordusunu kılıçtan geçirdiler.

Murad Bey, savaş meydanını gezerken bir yaralı Sırplı tarafından hançerlenerek şehit oldu. Bursa’da kendi adına yaptırdığı cami ve imaretin yanındaki türbede gömülüdür.