İKİNCİ MURAT (1404- 1451 )
Babası Çelebi Sultan Mehmet, 1421 yılında Edirne’de ölünce, 6. Osmanlı padişahı olarak tahta çıktı. 1404 yılında doğan Murat Han’ın annesi, Dulkadiroğlu’nun kızı Emine Hatun’dur.
Küçüklüğü Amasya’da geçmiştir. Babası onun iyi yetişmesi için gerekli özeni göstermişti. İyi ok atar, iyi ata biner, şiir söyler, savaş oyunlarını severdi. Amasya’dan Bursa’ya gelip tahta çıktığı zaman, sadece 18 yaşında idi. Hükümdarlığının ilk yılları, beylikler arasındaki mücadeleleri ve şehzadelerin çıkardığı huzursuzlukları bastırmakla geçmiştir. Bütün bu gailelerin altında, Bizans parmağı vardı. Onun için 1422’de 50 gün süreyle İstanbul’u kuşattı, fakat bir başarı elde edemeden kuşatmayı kaldırdı. Çünkü Bizans imparatoru, Murat’ın küçük kardeşi Mustafa’yı isyana teşvik etti, Karaman ve Germiyan beyleri de kendisini destekleyince, II. Murat, Mihaloğlu komutasındaki bir orduyu üzerlerine yolladı. Bursa civarında isyancılar darmadağın edildiler. Mihaloğlu, İznik’i de alarak, İsfendiyar beyliğini Osmanlı’ya bağladı. Bizans, Selanik’i vererek bir anlaşma yapmak istedi. Murat Bey kabul etmedi.
«YILDIRIM BEYAZIT’IN OĞLUDUR»
Batıda Eflak Beyi ile Macarlar anlaşıyordu. Bunun üzerine Murat, Bizansla, her yıl 300.000 akçe vergi vermek, Marmara, Ege ve Karadeniz kıyılarında Timuroğulları’ndan ele geçirilen toprakları Osmanlı’ya bırakmak üzere anlaşma yaptı. Venediklilerin desteğinde Osmanlıları uğraştıran Cüneyt Bey’in üstüne Hamza Bey’i gönderdi ve bu yılan hikâyesine dönen işi bitirdi.
Fakat Cüneyt Bey’in ortadan kaldırılması, Venediklilerle, Osmanlılar arasında bir savaşın başlangıcı oldu. Venedikliler, "Yıldırım Beyazıt’ın oğludur" iddiası ile birini çıkarıp onu desteklediler. Ve Osmanlıları bölmeye çalıştılar.
Arnavutluk, araziye tımar sisteminin uygulanması yüzünden, Venediklilerin arkalaması ile isyan etti. Selanik işgal edildi. Herat Hükümdarı Şahruh, Anadolu’ya yönelmişken, vazgeçti ve Murat Bey bu gaileyi savaşsız ortadan kaldırdı. 1430’da.Selânik yeniden alındı. 1438’de Macaristan’a girildi. Ertesi yıl, Sırbistan Krallığı’nın başkenti Semendere, Türk kuvvetlerine boyun eğdi.
Doğu’daki ve Batı’daki devlet gailelerini birer, birer ortadan kaldıran Murat, Osmanlı Devleti’nin geleceğini garanti altına alacak bazı ıslahatlara el attı. Bu arada, başta Çandarlı ailesi olmak üzere, bazı ailelerin büyük servetler topladıklarını ve birkaç ailenin birleşmesi ile, hanedanın bile değiştirilebileceği tehlikesini fark etti ve ikta sistemini tesis ederek beylerin ellerinde toplanan servet gücünü zayıflatmayı düşündü. Fakat bu fikir, bütün beyleri, Murat Han’ın aleyhinde birleştirdi. Fikrini uygulamaktan vazgeçerek ortalığı yatıştırabildi.
5. SALIP ORDUSUNU DÜZENLEDİLER
Almanya İmparatoru ile Macar Kralı tekrar birleşmişler ve Osmanlı’nın üstüne yürümek kararını almışlardı. Murat bu kuvvetleri, Evrenosoğlu Ishak Bey’in yönetimindeki bir ordu ile karşıladı. Öyle bir bozguna uğradılar ki, Alman imparatoru kaçarken yolda kederinden öldü. Macaristan’la da Segedin Barış Anlaşması imzalandı. (2 Temmuz 1444).
II. Murat, bundan sonra tahtını 11 yaşındaki oğlu II. Mehmet’e bırakarak Manisa’ya çekildi. Fakat genç bir padişahın tecrübesizliğinden yararlanmak isteyen Almanlar, Macarlar ve diğer devletler, 5. Salip Ordusu’nu düzenlediler. Bu orduyu genç padişah yönetemezdi. Murat’ın tekrar yerine dönmesi istendi. Murat önceleri direndi, fakat oğlu, ordunun başına geçmesinde direnince kabul etti ve düşman ordusunu Varna’da yok etti. Tekrar, Bursa’da istirahat etmeye çekilmişse de, saray ileri gelenlerinin ısrarı ve Yeniçerilerin . ayaklanması sebebi ile tekrar Edirne’ye döndü ve oğlu II. Mehmet’le birlikte Arnavutluk seferine çıktı.
Avrupalılar, Papa’nın da teşviki ile yeni bir Haçlı ordusu düzenlediler. Murat, yanına oğlunu alarak bu Haçlı ordusunu, Kosova sahrasında karşıladı. Tarihe İkinci Kosova Savaşı adıyla geçen bu meydan savaşında Salip Ordusu bir kere daha yenildi ve kılıçtan geçirildi (1448).
Kosoya Savaşı’ndan sonra Turhan Bey emrinde Eflak’a giren Türk akıncıları, birçok kasabaları yağmaladı ve birçok şehirleri Osmanlı sınırına kattı. II. Murat 1451 yılında pek genç yaşta iken öldü.
İYİ EĞİTİM GÖRMÜŞTÜ
İkinci Murat, Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarını 880.000 kilometrekareye çıkarmış, imar ve sanat hareketlerini beslemiştir. Kendisi de iyi bir şair idi. Türkçe ile yazıyor, Arap, Fars kelimelerini kullanmıyordu:
"Varalım bir iki gün zikredelim Mevlayı.
Bize ısmarladılar mı şu yalan dünyayı."
Mercimek Ahmet’e Farsça’dan yaptığı tercümeleri açık seçik Türkçe ile yapmasını buyurmuş ve çevirilerini izlemiştir. Edirne’de ve Bursa’da birçok imar hamleleri yapmıştır. Sadeliğin hâkim olmasına çalıştı. Vasiyetnamesinde oğluna şunları söylüyordu:
"Öldüğüm zaman beni Bursa’ya, oğlum Alaeddin’in yanına gömünüz. Mezarımın üstüne büyük hükümdarlar için yapılan bir türbe yaptırmayınız. Vücudumu doğrudan doğruya toprağa gömünüz ki, Cenab-ı Hakk’ın rahmetine işaret eden yağmur, üstüme yağsın. Mezarımın etrafına dört duvar ve çevresine, hafızların oturmaları için yerler yaptırınız. Etrafıma çocuklarımdan, akrabalarımdan kimseyi gömmeyiniz. Bursa’da ölmezsem, cenazemi bu şehre getiriniz. Bu iş perşembe günü olsun ki, defin cuma günü yapılsın…"
Vasiyeti yerine getirilmiştir.