SYKES-PICOT ANTLAŞMASI (SAYKIZ PİKIT)
Tarih: 16 Mayıs 1916
Birinci Dünya Savaşı başlarında, İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu’nu içerden vurmak için, bütün Arap dünyasını ayaklanmaya teşvik etmek üzere Mekke Şerif Hüseyin ile temasa geçmişti. Şerif Hüseyin, bu ihanetinin bedeli olarak İngiltere’den Hicaz’ın bağımsızlığını istemiş, buna ek olarak ayrıca hilafetin de Osmanlı padişahından alınıp, kendisine verilmesini şart koşmuştu. Bu aşırı istekler karşısında İngiltere geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu kez Şerif Hüseyin, Osmanlı Devleti’nin içine düşmüş bulunduğu zor durumdan yararlanmak için, Hicaz emirliğinin babadan oğula geçmek üzere kendisine verilmesini istemiş, bu isteği Babıali tarafından reddedilmişti.
Savaş şiddetlenmeye başlayınca İngiltere yeniden Şerif Hüseyin’e döndü, Hüseyin’de ihanetinin bedelini arttırarak, bütün Arap yarımadası ile Suriye ve Irak’ı içine alacak bağımsız bir devlet kurulmasını ve başına da kendisinin geçirilmesini istedi. Uzun mütarekelerden sonra, İngiltere bu isteği (Lübnan hariç olmak üzere) kabul etti.
İngiltere, bu girişimlerinden müttefiki olan Fransa’yı çok geç haberdar etti. Ortadoğu’nun paylaşımının bir anlaşma üzerinde kesin çizgilerle belirlenmesi konusunda Fransa ısrarcı olmaya başlayınca taraflar arasında görüşmeler başladı. Araplardan habersiz olarak gizlice sürdürülen bu müzakerelere İngiltere adına Sir Mark Sykes, Fransa adına ise George Picot katıldığı için, 16 Mayıs 1916 tarihinde imzalanan bu anlaşma, tarihe SYKES-PICOT ANLAŞMASI olarak kaydedildi.
Bu anlaşmayla İngiltere Mekke Şerifi Hüseyin’i atlatıyor, ona verileceğine söz verdiği bölgeler üzerinde şimdi Fransa ile birlikte nüfuz bölgeleri kuruyordu.
Anlaşmaya göre; Suriye’nin Akka’dan itibaren kuzeye doğru bütün kıyı bölgesi, Adana ve Mersin Fransa’nın olacaktı. Bağdat bölgesinde bir Arap Devleti kurulacaktı. Ayrıca İskenderun serbest liman, Filistin de milletlerarası bölge oluyordu.
Bu gizli anlaşmayla, böylece İngiltere, Şerif Hüseyin’e büyük bir oyun oynamış oluyordu. Şerif Hüseyin ise 1916 Haziran’ında resmen Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti ve Ekim ayında da kendisini Arabistan Kralı ilan etti. İngiltere bunu derhal tanıdı.
Böylece aynı zamanda bir İslam halifesi olan Osmanlı padişahı Sultan Reşat’ın cihad çağrısı hiçbir işe yaramadı.