BELGRAD KUŞATMALARI VE FETİHLERİ
Belgrad, Osmanlılar tarafından ilk defa II. Murad tarafından 1441’de kuşatıldı.
Evrenosoğlu Bali Bey idaresindeki Osmanlı kuvvetleri şehri altı ay kuşattılar. II. Murad’ın da katıldığı bu kuşatma başarılı olamadı.
Belgrad ikinci defa Sultan Fatih Mehmed tarafından kuşatıldı. Fatih 13 Haziran 1459’da, 150.000 kişilik bir ordu ve 200 gemi ile Belgrad önüne geldi. Bu sırada Macaristan’ın başkumandanı Hunyadi Janos topladığı 60.000 kişi ile Belgrad’ın yardımına yetişti. Çok şiddetli olan bu kuşatma sonunda şehre girildi. Fakat yapılan savaşın Osmanlılar lehine netice vermesi beklenirken, askerin erken yağmaya başlaması ve önce Osmanlı kuvvetlerine yenilen Haçlı kuvvetlerinin üstün gelmesi üzerine kuşatma kaldırıldı.
Belgrad Kalesi, Kanuni’nin şehri fethetmesine kadar Macarların elinde kaldı ve Osmanlılara karşı bir üs olarak kullanıldı. Sultan Kanuni Süleyman, Macar kralı II. Lajos’a elçi olarak gönderdiği Behram Çavuş’a fena davranılması sebebiyle Belgrad üzerine büyük bir sefer düzenledi (1520). Semendire beyi Hüsrev Bey’i şehrin ablukasına, Rumeli beylerbeyi Ahmed Paşa’yi Sabacz’ın zaptına ve sadrazam Piri Mehmed Paşa’yi da şehrin zorlanmasına memur etti. Belgrad, karadan ve nehirden kuşatıldı. Ahmed Paşa Sabacz’ı, Piri Paşa da Zemun’u zaptetti. Osmanlı kuvvetleri 8 Ağustos 1520’de içkaleye kadar ilerlediler. 29 Ağustosda şehir tamamen elegeçirildi.
Kanuni, ertesi gün şehre girerek, Cuma namazını kıldı. Belgrad halkından Macaristan’a gitmek isteyenlere izin verdi, cizyeyi kabul edenleri yerlerinde bıraktı; bir kısmını da İstanbul’a gönderdi. İstanbul’a gelenler Büyükdere’nin üstündeki ormanlık yerde bir köy kurarak yerleştiler. Daha sonra bu köy ve ormana Belgrad adı verildi. Bir kısmı da Yedikule ile Silivrikapı arasında şimdi Belgrad Kapısı denilen bölgeye yerleştirildiler.
18 Eylüle kadar Belgrad’da kalan Kanuni, şehrin imarını, cami, mescit ve imaretlerin yapılmasını emrettiği gibi burada muhafız kuvvetleri bırakarak İstanbul’a döndü.
Belgrad, Osmanlıların en parlak ve kuvvetli devirlerinde, XVI. ve XVII. yüzyıllarda, Avrupa seferleri için büyük bir üs vazifesini gördü; çok gelişti ve mamur bir şehir oldu.
Sultan Kanuni Süleyman Zigetvar Kalesi önünde vefat edince cenazesi Belgrad’a getirilerek Hünkar Tepesi denilen yerde cenaze namazı kılındı ve oğlu II. Selim burada tahta çıktı.
Osmanlı Devleti bundan sonra da Macaristan ve Avusturya’ya seferler yaparak Belgrad’a uğramışlardır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Avusturya’ya savaş ilan ederek Viyana’yı kuşattığı sırada (1683) IV. Mehmed de, Haseki Sultan ve şehzadeleri ile Belgrad’a gelerek buradan sadrazama liva-yı şerifi göndermiştir. Osmanlı ordusunun Viyana’da yenilgisi üzerine padişah Edirne’ye dönmüş; Kara Mustafa Paşa da Belgrad’da idam edilmiştir. Bu tarihten sonra Osmanlıların Belgrad’daki ihtişamlı günleri sona ermiştir. Viyana yenilgisinden sonra savaş, Osmanlıların aleyhine dönünce Avusturya ordusu 1688’de Belgrad’a kadar ilerlemiştir. O sırada serasker olan Yeğen Osman Paşa Belgrad muhafızlığına İbrahim Paşa’yi, serdarlığına da Öküzöldüren Ahmed Paşa’yı tayin ettikten sonra Niş’e çekilmiştir. Avusturya ordusu Belgrad’a 29 günlük kuşatmadan sonra girebilmiş ve Ahmed Paşa esir edilmiştir (8 Ağustos 1688). Bundan sonra Sırbistan içlerine kadar giren Avusturya ordusunu, sadarete geçen Fazıl Mustafa Paşa durdurmuş ve Belgrad önlerine kadar geri püskürtmüştür. Fazıl Mustafa Paşa 1 Ekim 1690’da başladığı kuşatma sonunda Belgrad’ı geri almıştır. Fakat 1693’de Duc de Croy komutasındaki Avusturya ordusu yeniden Belgrad’a karşı saldırıya girişmiştir. Belgrad komutanı Cafer Paşa, sadrazam Bo-zoklu Mustafa Paşa’nın ve Kırım Hanı Saadet Giray’ın da imdada gelmesi üzerine, bu saldırıyı önlemiştir.
Belgrad bundan sonra II. Mustafa zamanında Avusturyalılar ile yapılan savaşlarda üç defa üs olarak kullanılmıştır. Bu olaylar ve savaşlar Belgrad’ı harap etmiş ve Osmanlı Devleti, 1699 yılında Belgrad ve çevresinden vergi almamıştır. III. Ahmed zamanında ise sadrazam Şehid Ali Paşa’nın Venedik Devleti’ne savaş ilan etmesi ve Venedik kuvvetlerini yenmesi üzerine Avusturya Devleti, bu hareketi Karlofça Antlaşması’na; aykırı saymış ve bu yüzden Osmanlı-Avusturya savaşı başlamıştır. Bu savaşta Şehit Ali Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Petervaradin’de, yenilmiş ve sadrazam da şehit olmuştur. Avusturya komutanı Prens Eugene de Savoie ordusu ile Belgrad üzerine yürümüş ve şehri kuşatmıştır. Fakat Belgrad muhafızlarının kuvvetli savunmaları karşısında şehre yaklaşamamıştır. Belgrad’ın yardımına Halil Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ve Kırım Hanı Saadet Giray da gelmiştir. Prens Eugene’nin Ağustos 1717’de Osmanlı ordusuna ani hücumu karşısında Osmanlı ordusu Niş’e çekilmiştir.
Bu savaşlardan sonra Avusturya ile Osmanlı Devleti arasında yapılan Pasarofça Antlaşması ile Belgrad Avusturyalılara geçmiştir.
I.Mahmud zamanında Osmanlılar ile Ruslar ve Avusturyalılar arasında başlayıp Belgrad Antlaşması ile son bulan savaşlarda da Belgrad, Abdi Paşazade Ali Yeğen Mehmed ve İvaz Mehmed paşalar tarafından idare edilen Osmanlı orduları tarafından sarılmış, şehri kurtarmak isteyen Avusturya orduları arka arkaya bozguna uğratılmış ve sonunda Osmanlılar tarafından geri alınmıştır (7 Eylül 1739).
Belgrad bundan sonra, I. Abdülhamid’in son zamanlarında yapılan Osmanlı- Rus ve Osmanlı-Avusturya savaşı sırasında General Laudon kuvvetleri tarafından tekrar alınmış (8 Ekim 1789), fakat Ziştovi Antlaşması ile yine Osmanlılara verilmiştir (1791).
Belgrad, 1878 Berlin Antlaşması’na kadar Osmanlı Devleti’nde kalmıştır.
1878 Berlin Antlaşması ile biten Osmanlı- Rus savaşına katılan Sırbistan, bu antlaşma ile tam bir bağımsızlığa kavuşunca Belgrad da yeni kurulan bu devlete merkez olmuştur.