Ans/ C/ ÇAKMAK, MAREŞAL FEVZİ

ÇAKMAK, MAREŞAL FEVZİ (1876-1950)

Kurtuluş Savaşımızın ünlü komutanlarındandır.

İstanbul’da Cihangir’de doğdu. Çakmakoğullarından Ali Sırrı Bey’in oğludur. Babası da topçu albayı idi. İlk öğrenimini Rumelikavağı mahalle okulunda yaptıktan sonra, sırasıyla Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi’nde Kuleli İdadisi’nde okudu, sonra Harbiye’ye girdi. 1895’te mülazım (teğmen) rütbesiyle erkan-ı harbiye (kurmay) sınıfına ayrıldı. 1898’de kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı. Önce Erkan-ı Harbiye Reisliği Dördüncü Şubesinde bulundu. Sonra Rumeli’ye gönderilerek (1899) Sırp ve Arnavutların bulundukları bölgelerde gördüğü yüksek hizmetlerinden ötürü sekiz yılda albay oldu. Balkan Savaşı’nda, Çanakkale’de, Kafkasya’da, Suriye’de çeşitli savaşlara kurmay başkanı ve komutan olarak katıldı.

Orduda "Kavaklı Fevzi" diye anılırdı. 1908 Meşrutiyetinde Taşlıca mutasarrıfı ve 35. Tümen Komutanı bulunuyordu. 1910’da Kosova Ordusu Kurmay Başkanlığına, daha sonra da Batı Ordusu kolordusunda aynı göreve atandı. Balkan Savaşı’nda Vardar ordusu Erkan-ı Harbiye Kurmay Heyeti Harekat Şube Müdürlüğü’nde bulunduktan sonra, savaş sonunda Ankara Tümeni Komutanı oldu. Üç ay sonra da merkezi Ankara’da bulunan V. Kolordu komutanlığına tayin edildi ve 1914 yılında bu görevdeyken general oldu.

Fevzi Paşa I. Dünya Savaşı başladıktan sonra kolordusuyla Çanakkale savunmasına katıldı. Oradan, sırasıyla V. Kolordu, II. Kafkas Kolordusu (1916), bir yıl sonra da aynı cephedeki II. Kolordu Komutanlıklarına getirildi.

Bir süre sonra Suriye’de teşkilatlanan VII. Ordu’nun başına getirildi. Bu görevdeyken gösterdiği üstün başarı sebebiyle ferik (korgeneral)lige yükseldi (1918).

Fevzi Çakmak, Mütareke’den sonra bir süre İstanbul’da Erkan-ı Harbiye Reisliği’nde (Genelkurmay Başkanı), bir süre de Harbiye Nazırlığı’nda bulundu. Bu görevlerdeyken Anadolu’ya levazım ve teçhizat göndermek suretiyle Kurtuluş Savaşımıza önemli yardımlar yaptı. Türk milli hareketine karşı, şiddetli tedbirler almak amacıyla tekrar işbaşına getirilen Damat Ferid kabinesinin kurulmasından önce Harbiye Nazırlığı’ndan çekildi ve artık milli vazifesinin ancak Anadolu’da yapılabileceğini anlayarak 8 Nisan 1920’de Anadolu’ya geçti. Çeşitli cephelerde ordunun harekatını yönetti. 3.5.1920’de Milli Müdafaa Vekili (Milli Savunma Bakanı) oldu.

II. İnönü Zaferi üzerine (3 Nisan 1921) TBMM ona I. Ferik (Orgeneral) lik rütbesi verdi. Sakarya Savaşı’ndan bir süre önce Atatürk Başkomutanlığa getirilmiş ve Erkan-ı Harbiye Reisi Vekilliğine de Fevzi Çakmak tayin edilmişti (Ağustos 1921). Vekil olarak 1922 Temmuz’una kadar bu görevde ve Vekiller Heyeti Reisliğinde kalan Fevzi Paşa’ya, Sakarya zaferinden sonra TBMM tarafından bir takdirname verildi ve rütbesi Müşir (Mareşal)liğe yükseltildi. 1924 yılı Ekim ayı sonuna kadar Kozan milletvekili olarak parlamentoya katıldı, bir yıl sonra bu görevden ayrıldı (1925). Daha sonra Erkan-ı Harbiye Reisliği (Genelkurmay Başkanlığı)’ne tayin edilen Fevzi Çakmak, bu görevde 1944 yılına kadar kaldı. 12 Ocak 1944’te kanunda belirtilen yaş sınırına geldiği için emekliye ayrıldı.

Yurdumuzda, çok partili siyasi hayat başladıktan sonra Fevzi Çakmak da bu harekette, birinci planda yer almıştır. Yeni kurulmuş olan Demokrat Parti’yi desteklemiş ve partinin vücut bulmasına ön ayak olanlardan biri olmuştur. 1946 seçimlerinde, Demokrat Parti listesinden bağımsız olarak İstanbul’dan milletvekili seçildi, fakat Demokrat Parti’den 12 Temmuz 1947’de ayrıldı. Arkadaşlarıyla birlikte 19 Temmuz 1948’de Millet Partisi’ni kurdu.

10 Nisan 1950’de İstanbul’da öldü.

Eserleri:

Garbi Rumeli’nin Suret-i Ziyaı ve Balkan Harbi’nde Garb Cephesi Hakkında Konferanslar (1927), Büyük Harbde Şark Cephesi Hareketleri (1939).