Ans/n/ NAVARİN BASKINI

NAVARİN BASKINI (1827)

Rus, İngiliz ve Fransız ortak donanmasının, Navarin limanında demirli bulunan Osmanlı donanmasını yakmaları olayı.

Yunan ayaklanmasını bastırmak üzere Babıali’ce Mora valiliği kendisine verilerek görevlendirilen Kavalalı Mehmed Ali Paşa, oğlu İbrahim Paşa’yı Mora seraskerliğine getirmişti, İbrahim Paşa’nın emrine, Osmanlı kara ve deniz kuvvetlerinden başka, 50-60 parça savaş ve 100-150 parça nakliye gemisinden oluşan Mısır filosu ile 17.000-18.000 kadar da asker verilmişti. İbrahim Paşa, 26 Şubat 1825’te, Modon’a çıktı. 18 Mayıs 1825’te de, Navarin’i aldı. Muharrem Bey komutasındaki Mısır filosu ile Çengeloğlu Tahir Paşa emrindeki Osmanlı donanması da Navarin limanına girip demirlediler. Öte yandan kara harekatı devam etmekle yarımadanın merkezi Tripolice asilerden temizlendiği gibi, Rum eşkıyaların dayanağı Misolongi de 23 Nisanda teslim olmak zorunda kalmış bulunuyor ve Yunan ayaklanması bastırılma safhasına ulaşmış oluyordu. Bu gelişme, eski Yunan ve Helen kültürü hayranı Batı Avrupa ülkelerinde derin yankılar yaptı.

İngiltere, Fransa ve Rusya hükumetleri, bir yandan yeni bir Yunanistan kurma politikalarını kurtarmak, bir yandan da tahrik edilmiş bulunan kendi halklarını yatıştırmak için yaptıkları toplantılar sonunda, 16 Temmuz 1827’de, aralarında bir ortak harekat planı tespit edip bunu bir protokole bağladılar. Buna göre Batılı devletler, bir çeşit baskı unsuru olmak üzere, Mora sahillerine birer filo gönderdiler. Önce amiral Condrington komutasındaki İngiliz, arkasından amiral Rigny komutasındaki Fransız, 18 Ekimde de amiral Heyden komutasındaki Rus filosu Navarin önüne geldiler. Daha önce, İngiliz ve Fransız amiralleri İbrahim Paşa ile temasa geçmişler ve 25 Eylül 1827’de bir mütareke akd etmişlerdi. Buna göre, Osmanlı donanması Navarin limanını terk etmeyecek ve taraflar Babıali’nin son kararını bekleyeceklerdi. Müttefik filolar, bunun üzerine, Zanta ve Milo adalarına çekildiler. Fakat bir süre sonra, İbrahim Paşa’ya baskı yapmak için, Osmanlı donanmasının limandan çıkıp Çamlıca Adası’na hareket etmekte olduğunu bahane ederek, 20 Ekim sabahı, limanın giriş yerine dizildiler. Öğleye doğru, hiçbir muhalefet görmeksizin, kendileri de, dostane bir davranış içinde imiş gibi, limana girdiler. Bu arada Rigny, ateş gemisinin yerinin değiştirilmesini Osmanlı amiralliğinden istedi ve bir Mısır gemisinden ateş açıldığını bahane ederek, bütün gemilerine ateş emri verdi. Bunu İngiliz ve Rus amiralleri de desteklediler. Öğleden sonra saat iki buçuk sıralarında başlayan ateş, tam üç saat kadar sürdü ve büyük bir kargaşalık yarattı. Osmanlı donanması ise, bu olay başlarken, Çengeloğlu Tahir Paşa’nın bütün ikazlarına rağmen, limandan çıkıp denize açılmış ve İbrahim Paşa’nın eniştesi Muharrem Bey’in yanlış taktiği neticesi, üç sıra halinde ve hilal biçiminde demirlemiş, böylece açık hedef teşkil etmiş bulunuyordu.

Baskın sonucu, Osmanlı donanmasının zayiatı ağır oldu ve olay bir facia olarak kapandı. Osmanlı zaiyatı, Mısır gemileri ile birlikte, 57 gemi ve 6.000 denizciyi buldu.