DEFTER EMİNİ
Osmanlı Devleti’nde resmi kayıtların bulunduğu dairenin müdürü.
Tanzimat devrinden sonra Defter-i Hakani Nezareti tarafından yürütülen bu görev, günümüzde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü olarak bilinmektedir.
Bazı kaynaklarda defter eminliğinin Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde, Orhan Gazi tarafından koyulmuş kanunla yerleştiği kabul edilmektedir. Fatih Kanunnamesi’nde ise bu makamın yetkileri ve Divan’daki yeri kesin olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Buna göre defter eminliği şehremininin, reisülküttabın ve bölük ağalarının önünde bulunmaktaydı. Defter emininin önünde bulunan makam defterdarlık idi.
Defter eminliğinin yetki ve görevleri tarih boyunca bazı değişikliklerle devam etmiştir. Defter eminleri genellikle, Divan-ı Hümayun’da her divandan sonra padişahın sadrazamda bulunan mührüyle mühürlenen ve toplantı günlerinde açılan havass-ı hümayun, havass-ı vüzera, zeamet, tımar kayıtları ile tevcihat ve beraatları, arazi tahrirlerini tespit eden belgeleri ve bunlar üzerindeki değişiklik kayıtlarını saklayan bazı büroları bulunan defterhane dairesinin amiri idiler.
XVII. yüzyıl sonlarına kadar Divan-ı Hümayun Nazırı durumunda olan nişancılara bağlı bulunuyorlardı. Daha sonra bağımsız olarak görev yaptılar.
Defter eminleri kendi dairelerinin memur ve görevlilerinin atamalarını kendileri yaparlardı. XV ve XVI. yüzyılda da defterhanenin sorumluluğu nişancı ile defter eminliği üzerinde iken son iki yüzyılda defter eminliği dairesinin bütün yetkilerini kendinde toplamıştı, önceleri, padişah veya sadrazam tarafından gelen fermanlara göre has, tımar, zeamet dağıtımındaki düzeltmeler, yeni beraatların kayıtları, tahrir defterlerindeki yanlışların düzeltilmesi, nişancılar tarafından yapılırdı. Bu işlem için nişancı defter eminine buyuruldunun kenarına "defteri gele" emrini yazar, defter emini de istenilen defteri hazineden çıkartarak kesedarı ile nişancıya gönderdi.
XVIII. yüzyıldan sonra nişancıların önemini kaybetmesiyle, kayıtlar konusundaki yetkileri de defter eminliğine devredilmiştir. Bu dönemde padişahların çıkmaları ile beraatların yenilenmesi görevi de defter eminlerine verilmiştir.
Defter eminleri, tımar, zeamet, has, tevcihlerinden duruşma ve mahkemeler için çıkartılan kayıtlardan ayda 200 kese akçe kadar bir gelir toplarlar ve bu geliri emrinde bulunan görevlilerle usulüne uygun bölüşerek geçimlerini sağlarlardı. Ayrıca katiplere ait zeametlerden boş olanlarına atamalar yapıldıkça bu zeametlerin ilk yıllık gelirleri de defter eminlerine verilirdi. Defter eminlerinin gelirleri tımar ve zeametler kaldırılıncaya kadar bu şekilde karşılanmıştır.
Defter eminleri, Osmanlı saray törenlerinde, bayram ve cülus tebriklerinde reisülküttaptan sonra padişahın elini öperek tebrik ederdi. Son yüzyıllarda protokolde reisülküttaptan sonra şehremininden önce idi.
Defter eminliği 1840 yılında kaldırılarak görev Maliye Nezareti’ne verilmişse de 1848’de yeniden kurularak görevlerine devam etmiştir. 1871 yılında ise adı Defter-i Hakani Nezareti olmuştur.