Ans/ C/ ÇIRAĞAN SARAYI

ÇIRAĞAN SARAYI

İstanbul’da Beşiktaş ile Ortaköy arasında, bugünkü şekli ile Abdülaziz’in yaptırdığı büyük saray.

Sarayın projesini saray mimarı Nigoğos Balyan çizmiş, yapılmasını oğulları Sarkis ve Agop Balyan gerçekleştirmişlerdir.

Lale Devri’nde bugünkü sarayın yerinde Sadrazam Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın eşi Fatma Sultan’ın büyük bir yalısı bulunmaktaydı. Bu yalıda ziyafetler verilir, sabahlara kadar süren eğlenceler ve şenlikler yapılırdı. "Çırağan" kelimesi bu devirde "gece şenlikleri" ve "kandil donanması" anlamlarına kullanılmış, bu çeşit şenliklerin yapıldığı saraylara bu ad verilmiştir. Lale Devri’nin tanınmış hükümdarı III. Ahmed de bu eğlencelere ve toplantılara katılmıştır.

Çırağan Sarayı, Lale Devri’nden sonra da hükümdarlar ve sadrazamlar tarafından kullanılmıştır. I. Mahmud bu sarayı onartıp zaman zaman burada oturmuştur. Devrin sadrazamları da bu sarayda Fransa ve Avusturya elçilerine ziyafetler yermişlerdir. Çırağan Sarayı, sonraları, III. Selim’in kız kardeşi Beyhan Sultan’a, daha sonra da III. Selim’e geçmiştir.

III. Selim, burada yeni ve güzel bir saray yaptırmak istemişse de buna fırsat bulamamış, sadece sarayı onartabilmiştir. II. Mahmud da sarayın bahçesini genişletmiş ve bazı yeni ahşap yapılar katarak sarayı büyütmüştür.

Dolmabahçe Sarayı yapıldıktan sonra Abdülmecid, güzel ve kargir bir saray yaptırmak üzere Çırağan Sarayı’nı yıktırmıştır.

Abdülmecid bu isteğini gerçekleştirmeden ölmüş, onun yerine geçen Abdülaziz burada mermerden ve cepheleri çok süslü bir saray yaptırmıştır. 750 m.’lik kıyı boyunca uzanan bir alanda klasik üslupta yapılmış olan bu yeni Çırağan Sarayı’na Abdülaziz 1866’da taşınmıştır. Sarayın içi, dışına göre daha süslü ve gösterişliydi.

Çırağan Sarayı’nın yapımına bir buçuk milyon altın harcandığı gibi, Tophane, Tersane ve Hazine-i Hassa gelirleri ile Mısır’dan alınan paralar kullanılmıştır. Bu yüzden birçok dedikodular çıkmıştır. V. Murad kısa süren saltanatından sonra II. Abdülhamid tarafından Çırağan Sarayı’na hapsedilmiş ve 28 yıl burada yaşamıştır. V. Murad hapsedildikten bir süre sonra Ali Suavi Çırağan Sarayı’nı basarak V. Murad’ı tekrar padişah ilan etmek istemişti.

Çırağan Sarayı, 14 Kasım 1901’de Mebusan Meclisi’ne toplantı yeri olarak verilmiştir. Bu tarihlerde 5 milyon lira değeri olduğu tahmin edilen Çırağan Sarayı, 19 Ocak 1910 günü çıkan yangında yanmış, sadece dış duvarları ayakta kalmıştır.