CEMAL PAŞA, AHMED (1872-1922)
Osmanlı kumandanı ve devlet adamı.
İstanbul’da doğdu. Kurmay yüzbaşı olarak Osmanlı ordusunun Selanik’te bulunan üçüncü ordusunda göreve başladı ve kısa bir zaman içinde zeka ve çalışkanlığı sayesinde binbaşılığa yükseldi.
Üçüncü orduda kurmay başkanlığında çalışırken, Rumeli demiryolları müfettişliğini de üzerine aldı. Bu vazife, onun siyasi hayatına da tesir etti.
Böylelikle İttihat ve Terakki Cemiyeti teşkilatını, Rumeli’nin, mahallelerine kadar yaydı. Bu çalışmalar onu cemiyetin Merkez-i Umumi azalığına yükseltti. 10 Temmuz (23 Temmuz) 1908 tarihinde Meşrutiyet’in ilanından sonra, İttihat ve Terakki Merkez-i Umumisi’nce teşkil edilen temsil heyetinde, vazife alarak İstanbul’a geldi. Cemiyet, teşkilatla ilgili bir Islahat heyeti kurarak Cemal Bey’i de bu heyete seçti. Gebze’de bulunurken, 31 Mart ihtilali çıktı. İttihat ve Terakki’nin erkanından sayıldığı için Selanik’e kaçtı ve orada Hareket Ordusu’na katılarak İstanbul’a geldi, irtica hareketinin bastırılmasında önemli faaliyetler gösterdiğinden Üsküdar muhafızlığı (mutasarrıfı) vazifesine tayin edildi.
Üsküdar muhafızlığında çalışırken karşılaştığı hadiseleri şiddet göstererek halletti. Kısa bir süre sonra, Üsküdar ve çevresinde asayişi temin etti.
Bu durum dikkati çekerek iki ay geçmeden Adana’ya vali tayin edildi. Arkasından Bağdat valisi oldu.
Valilikleri sırasında şiddet hareketleri gösterdiğinden hakkında birçok şikayetler yapılmıştır. Merkez-i Umumi azalığını muhafaza ettiği için idari vazifelerini devam ettirebildi.
Balkan Savaşı başlayınca, Bağdat valiliğinden istifa etti. Orduda, Konya Redif fırkası kumandanlığına getirildi. Fakat Bulgarlara Pınar Hisar mevkiinde mağlup oldu ve Çatalca hattına çekildi. Bundan sonra Umumi menzil müfettişi oldu.
İttihatçılar Babıali baskınını başarı ile sonuçlandırınca, İstanbul muhafızlığı vazifesini aldı. Bir süre sonra Nafıa Nazırlığı’na getirildi.
Birinci Dünya Savaşı ilan edildiği sıralarda, Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderi üzerine söz sahibi olan Talat-Enver paşaların yanında söz sahibi idi.
Savaşın ilk safhasında, Dördüncü Ordu Kumandanlığı’na tayin edilerek Mısır üzerine tertiplenen seferin yürütülmesi için Şam’a gönderildi.
"Kanal Harekatı" diye anılan bu harekat başarısızlığa uğradı. Cemal Paşa, Süveyş’i geçmesine rağmen, Süveyş’e ulaşan kuvvetlerin yanında 24 saatlik yiyecek ve içecekten başka bir şey kalmadığı için çekilmek mecburiyetinde kaldı.
Bir süre sonra Suriye valiliğini de idare eden Cemal Paşa, Osmanlı ordularının düşman karşısında hezimete uğramaları üzerine İstanbul’a dönerek İttihat ve Terakki’nin liderlerinden Enver ve Talat paşalarla birlikte Avrupa’ya kaçmak mecburiyetinde kaldı.
1920’de Türk askeri heyetinin başında Afgan ordusunun ıslahı için Afganistan’a gitti. Afgan ordusunun ıslahı hususunda ciddi faaliyetler gösteren Cemal Paşa 1922’de Afganistan’ı terketti.
Bir müddet sonra Rusya’ya gitti. 5 Temmuz 1922 tarihinde Tiflis’e geldi. 21 Temmuz 1922 gecesi oteline dönerken Ermeni komitecilerinin kurşunlarıyla öldürüldü.