AHMED II (1643-1695)
Osmanlı hanedanından yirmi birinci padişahtır.
Sultan İbrahim ile Muazzez Sultan’ın oğludur. 25 Şubat 1643 (6 Zilhicce 1052)’de doğdu. 23 Haziran 1691 (26 Ramazan 1102)’de tahta çıkmıştır.
Bu sırada Osmanlı İmparatorluğu İkinci Viyana Kuşatması’nm arkasından süregelen savaşlarla uğraşmakta idi. Yeni padişah tarafından yerinde bırakılan sadrazam Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Osmanlı ordusuyla Belgrat’dan Macaristan’a geçerek Slamkamen’de Avusturya kuvvetleriyle karşılaşmış (19 Ağustos 1691) ordusunu zafere ulaştırmak gayesiyle büyük gayretler sarfetmişse de, şehit düşmesi üzerine Osmanlı ordusunun maneviyatı sarsılmış ve Belgrad’a doğru geri çekilmiştir. Avusturyalılar da çok sayıda insan kaybettiklerinden ve Tuna’daki donanmaları Osmanlı donanması tarafından yenilgiye uğratıldığından, Osmanlı ordusunu takip edememişlerdir.
Slamkamen yenilgisinden sonra II, Ahmed, Arabacı Ali Paşa’yı sadrazamlığa getirmiştir. Gayretsiz, gevşek ve zalim bir adam olan Ali Paşa, ordusunun maneviyatını düzeltmek için sefere çıkmaktan çekinmiş ve Osmanlı ordusu, bütün sınır boylarında savunmaya çekilmek zorunda kalmıştır. Kameniçe’-yi saran Lehliler, buradan İsakçı dolaylarına inmişler ve Kahraman Paşa tarafından geri atılmışlarsa da bir zaman sonra uzun bir kuşatma ile Varat’ı almışlardır.
Arabacı Ali Paşa’nın yerine sadrazam olan Hacı Ali Paşa, 1692 ilkbaharında sefere çıkmışsa da o yıl savaşa devam edilemediğinden, Belgrat Kalesi’ni onartarak geri dönmüştür. Yine bu yıl Venedikliler de Girid ve Hanya’yı almak için yaptıkları saldırılarda Kandiye muhafızı Mehmed Paşa’nın gayretiyle geri atılmışlardır. Bu sırada Avusturya, İngiltere ve Felemenk elçilerinin aracılığı ile barış teşebbüsünde bulunulmuşsa da, şartların ağırlığı yüzünden bir sonuca varılamamıştır.
Sadrazam Hacı Ali Paşa, Defterdar Ahmed Efendi’nin yerinden atılmasına razı olmadığından, bir ay sonra çekilmek zorunda kalmıştır. Sadrazamlığa Bo-zoklu Mustafa Paşa getirilmiştir.
Mustafa Paşa, Erdel’e sefer yapmış, fakat bu sırada Belgrat, Avusturyalılar tarafından çevrilmiş olduğundan, burasını kurtarmaya koşmuştur. Cafer Paşa tarafından savunulan Belgrat’a yaklaşırken Avusturyalılar ricat etmişlerdir. Mustafa Paşa geri döndüğü zaman kızlar ağasının iftirasıyla azledilmiş ve sadrazamlığa Sürmeli Ali Paşa tayin edilmiştir. Ali Paşa zamanında Petervaradin’in kuşatılması (1694) bir sonuç vermediği gibi Venedikliler de Sakız Adası’nı ve Dalmaçya’da Gabella Kalesi’ni ele geçirmişlerdir.
II. Ahmed zamanında Osmanlı İmparatorluğu’nun iç durumu da çok bozulmuştur. İrak ve Hicaz’da karışıklıklar çıkmış, Suriye’de Sürhanoğulları ve Dürzi Maanoğulları ayaklanmışlardır. Batı ocaklarından Trablus ve Cezayir donanmaları Tunus’a saldırmış, devletin gailelerini arttırmışlardır.
II. Ahmed zamanında Divan-ı Hümayun haftada iki gün yerine dört gün toplanmaya başlamıştır. Bundan başka bazı eyaletlerde miri mukataa halindeki topraklarda bulunan halkı vurguncuların elinden kurtarmak gayesiyle her türlü toprakların "kayd-ı hayat" şartıyla satılması kararlaştırılmıştır.
II. Ahmed’in etrafındakilerin daima etkisi altında kaldığı, çabuk kızdığı, şiir ve musikiden hoşlandığı söylenir. Edirne’de ölmüş (6 Şubat 1695/22 Cemazi-yelahir 1106), cenazesi İstanbul’a getirilerek Kanuni Türbesi’ne gömülmüştür.