YAZ / MODA

MODA

Arkadaşlar ile sohbet ediyoruz. Havadan, sudan, modadan…
Bana soruyorlar, modayı takip ediyor musun, diye. Cevabım ilginç:
-Modayı takip etmiyorum, moda da beni takip etmiyor, aramızda ciddi bir ilişki yok anlayacağınız…
Hakikaten modayı hiç takip etmedim. A bu sene kırmızı modaymış, kırmızı bir pabuç alayım, ya da mor ruj modaymış alıp süreyim gibisinden bir düşüncem hiç olmadı.
Temiz, düzgün giyinmeye çalıştım.
Ya ben başak burcuyum. Moda filan falan benim umurumda olmaz. Neyi rahat bulmuşsam, hangi rengi kendime yakıştırmışsam hep onları giydim.
Giydiklerimi sonuna kadar kullandım, ta ki onlar beni terk edene kadar.
Bazı hanımlar gibi günde üç-beş kez elbise değiştirmem. Bir pijamalarım var, bir de gündelik giysilerim. Bazen mecbur kalırsam, yani gece bir yerlere gidersem ekstra bir kıyafet değişikliği yaparım.
İnsan günde üç kez, dört kez giyinir mi? Elbiselerini denedikten sonra üst üste bir yerlere yığar mı?
Yığabilir tabii ki. Bir hayat felsefesi bu.
Ben giysilerim ile arkadaş olurum.
Düşünün kot pantolonunuzu. Önce sizi çok sıkar, sonra yavaş yavaş gevşer ve size uyum sağlar. Size uyum sağlayan bir kottan daha iyi bir arkadaş olabilir mi?
Böyle bir kotu nasıl fırlatıp bir kenara atabilirsiniz?
İşten gelirsiniz, gözleriniz hemen onu arar. Bulursunuz ve güzel birliktelik başlar. Onun yanındayken hep rahatsınızdır.
Kotum yıkanmışsa, bir günlük ayrılık bile bana çok gelir, özlerim onu.
Şimdi moda diye onu atayım ve yerine kırmızı bir pantolon mu alayım? Hayır olmaz, olamaz…
Giyim zevkiniz hayat felsefenizi yansıtır.
Örnekler ile açıklayalım.
Klasik giyinen bir bayan. Ciddidir. Yanındaki erkeğin de ciddi olmasını ister. Böyle bir bayanın yanında kotlu bir erkek varsa, ondan sıkılır.
Modern giyinen bir bayan da tabii ki yanındaki takım elbiseli bir erkeğe gıcık olur.
Kendi halinde giyinen bir kadının yanında yine aynı giyimli bir erkeği görebilirsiniz.
Bu örneklere bakarak arkadaşlarınızı seçmeniz çok kolaydır. Hele hele hayat arkadaşınızı seçmek…
Bir kişiyi dikkatlice gözlemleyin. Kıyafetlerini sık sık değiştiriyorsa, sizi de değiştirme ihtiyacı duyacaktır.
Giysilerini üst üste koyuyor, kirli, temiz diye ayırt etmiyor hatta giysileri umurunda bile olmuyorsa, inanın siz de onun umurunda olmayacaksınızdır. Üst üste konmuş giysiler gibi aşk anılarını da üst üste koyacaktır.
Çok klasik giyimli bayanlar, aristokratları tercih edeceklerdir.
Modern giyimli bayanlar mutlaka yabancı müzik dinlemeyi severler.
Benim gibi yıkanmış kotunu özleyenler de hasrete dayanamazlar ve sizi kolay kolay terk etmezler ta ki siz onları bırakana dek.
Eh karar vermek sizlere kalmış… İzleyin, karar verin… Hadi.

Zaman Okyanusu, 2004