Toprağı Vermem
Mete Han tahta oturduğu zaman Hunlar’ın durumu iyi değildi. Ayrıca Tung-Hu’lar da savaş için devamlı bahane arıyorlardı. Mete’nin saltanatının ilk günlerinde Tung-Hu’lar bir elçi göndererek Mete’den günde 1000 Li koşan atını istediler. Mete devletin durumunu iyi görmediği için, istenen atı verdi. Ancak Tung-Hu’lar bu sefer ikinci bir elçi gönderip Mete’nin hatunlarından birini istediler. Savaş istemeyen Mete, hatunlarından birini de göndermek zorunda kaldı. Tung-Hu’lara göre Mete Han kendilerinden korkuyordu. Tung-Hu’lar, yeni bir elçilik heyeti gönderip, arazi talebinde bulundular. Durum Hun İhtiyar Meclisi’nde görüşülürken, bir üye şöyle dedi:
-Sayın hakanımız, atınızı ve karınızı verdiniz. Zannedersek araziyi de vermekte tereddüt etmezsiniz.
Mete Han bu sözler üzerine şöyle dedi:
-At ve kadın benim şahsi malımdı, verdim. Ancak arazi benim şahsi malım değildir. O, milletimin malıdır. Bu yüzdendir ki Tung-Hu’larla savaşa gireceğim.